İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Doğal Yaşam Parkı, tedaviye muhtaç birçok yabani hayvanı yaşama döndürüyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Doğal Yaşam Parkı, tedaviye muhtaç birçok yabani hayvanı yaşama döndürüyor. Görüntülü tanı, operasyon ve tedavi hizmeti verilen kliniklerde yaban hayatın sakinleri rehabilite ediliyor. Enfeksiyona yakalanan bir pelikan ve bitkin haldeki bir leylek veteriner hekimlerin uyguladığı tedavinin ardından eski sağlığına kavuşturuldu.
İzmir Doğal Yaşam Parkı, doğada yaralı halde bulunan birçok canlıya şifa oluyor. Birçok hayvanın tedavi edildiği Doğal Yaşam Parkı’nda son olarak bir leylek ve pelikan sağlığına kavuşarak İzmir Kuş Cenneti’nde doğaya salındı. Ayrıca Gaziemir’de bulunup Doğal Yaşam Parkı’na getirilen, ağır yaraları bulunan, yavru bir çakal da veteriner hekimler tarafından operasyona alındı.
330 yaban hayvanı tedavi edilip doğaya salındı Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir Şube Müdürlüğü ekiplerince Konak Güzelyalı bölgesinde hareketsiz olarak bulunan bir pelikan, Doğal Yaşam Parkı’na getirilerek tedaviye alındı. Enfeksiyon tedavisine alınan ve özel besinlerle beslenen pelikan, sağlığına kavuştuktan sonra doğaya salındı. Pelikan, İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda rehabilite edilip doğaya salınan 330’uncu canlı oldu.
Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanı Gökhan Özdemir, pelikanın tedavi ve ardından doğaya salınma süreci ile ilgili olarak yaptığı açıklamada “Yapılan ilk muayenede çok yoğun parazital enfeksiyona rastlandı. Özel besinlerle beslendi. Geldiğinde 4,2 kilogramdı. Doğaya bırakırken yeniden ölçtük ve 5 buçuk kilograma ulaştığını gördük. Bu canlıların sağlığına kavuşarak yeniden doğal ortamlarında üremeleri çok önemli. Bu dengeyi hepimizin koruması gerekiyor. Şimdi bu güzel pelikanımız da doğayla buluştu. Çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.
Sofya’dan İzmir’e uçan leylek bitkin düştü Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir Şube Müdürlüğü ekiplerince 25 Eylül’de Selçuk’ta bulunan bir leylek de sağlığına Doğal Yaşam Parkı’nda kavuştu. Doğal Yaşam Parkı’nda görevli Hayvan Sağlığı Şefi Yonca Özgen, leyleğin parka getirildiğinde çok kilo kaybettiğini ve bitkin halde olduğunu belirtti. İlk 2 gün beslenmeyi reddeden leylek için besleyici gıda takviyeler uygulandığını aktaran Özgen, “Piliç ciğeri, kırmızı et, balık, tavuk ciğeri gibi protein ağırlıklı besinlerle besledik. Geldiğinde bir buçuk kilogramdı. Bırakmadan önce tarttık. 2,4 kilogram olduğunu gördük” diye konuştu.
Göç yolları hakkında bilgi sahibi olabilmek için halkalanan leyleğin, Bulgaristan’ın başkenti Sofya’dan geldiğini aktaran Leyla Özgen, “Ne zaman, kim tarafından halkalandığına yönelik bilgilere ulaşamadık. Leylekler için bu dönem geç göç dönemi. Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Göç eden bir leylek sürüsü yakalayabilirse, bu süre içerisinde göç edebilir. Olmazsa, kışı buralarda geçirecek” dedi.
Yavru çakal operasyona alındı Doğal Yaşam Parkı’nda 6 aylık bir çakal da tedaviye alındı. Gaziemir’de bulunan ve getirildiğinde yürüyemeyecek halde ağır yaraları olan yavru çakal, ameliyat edildi ve sağlığına kavuşması için gözetim altına alındı. Çakal, sağlığına kavuştuktan sonra yeniden doğal yaşam alanına bırakılacak. Öte yandan İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde bir fabrikaya sığınan, ateşli silahla yaralandığı tespit edilen ve kamuoyunda gündem olan kızıl geyiğin tedavileri de İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda sürüyor.
Yaşama Tutunan Patiler Derneği Başkanı Buket Özgünlü, bağışlarla oto alım satımı işine girdiği ortaya çıktı. Özgünlü’nün, son 2 yılda piyasa değeri 600 bin ila 1,5 milyon lira arasında değişen 65 araç alıp sattığı belirlendi.
Kendisini sosyal medyada ‘Köpek Velisi’ olarak tanıtıp milyonları cebe indiren Yaşama Tutunan Patiler Derneği Başkanı Buket Özgünlü Boyacı ve ailesinin mal varlığı ve ticari ilişkileri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mercek altına alındı. Dernek çatısı altında bağışlarla Özgünlü’nün lüks araç alım satımı yaptığı ve şaibeli ticari işlemlere aracılık ettiği ortaya çıktı.
BAĞIŞ PARALARI KÖPEKLERE HARCANMADI
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Özgünlü ve ailesinin yönettiği Yaşama Tutunan Patiler Derneği hakkında kapsamlı bir inceleme yaptı. Dernek üzerinden toplanan bağışların büyük bir kısmının hayvanlara harcanmadığı anlaşıldı.
Özgünlü ve ailesi, köpeklere yardım adı altında toplanan bağışlarla servet yapmakla suçlanıyor.
Özgünlü’nün eşinin ve akrabalarının adının geçtiği şirketler aracılığıyla yapılan işlemler dikkat çekti.
LÜKS ARAÇ ALIM SATIMI YAPMIŞLAR
Hesap hareketleri, bağış paralarının bir kısmının doğrudan lüks araç alım satımında kullanıldığını gösteriyor.
Enişte ve üçüncü şahıslar, daha sonra bu meblağları yakın günlerde Özgünlü’nün şahsi hesabına gönderdi. Özgünlü’nün ise mobil bankacılık uygulamaları aracılığıyla “Motor satışı” ya da “Araç devri” gibi para transferi açıklamalarıyla alım ve satımlara aracılık ettiği belirtildi.
ŞAİBELİ ARAÇ ALIM SATIM
Özgünlü ve ailesiyle bağlantılı ticari faaliyetler arasında, motorlu taşıt alım satımı dikkat çekiyor. Özellikle 2022-2024 yılları arasında gerçekleşen işlemler, dernek bağışlarının şaibeli yöntemlerle kullanıldığını gösteriyor. İncelemeler, Özgünlü’nün kız kardeşi Demet Kılıç’ın eşi Evren Kılıç adına kurulan Scooterist Motor şirketinin, birçok ticari işlemin merkezinde yer aldığını ortaya koydu. Şirket üzerinden yürütülen işlemlerle bağışların farklı hesaplar arasında dolaştırıldığı ve lüks araçların alımında kullanıldığı belirlendi.
KİŞİSEL HARCAMALARA KULLANILDI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, toplanan bağışların “mama yardımı” adı altında gösterildiğini ancak kişisel zenginleşme amacıyla kullanıldığını tespit etti. Soruşturma kapsamında, bağışlardan elde edilen paranın dernek hesabından çekilerek önce akraba veya aracılar üzerinden dolaştırıldığı, ardından Özgünlü’nün kişisel hesaplarına aktarıldığı belirlendi. Bu paralar daha sonra, ev ve araç alım satımı ile çeşitli kişisel harcamalar için kullanıldı.
KISA SÜREDE BÜYÜK VURGUN
Raporlarda yer alan bilgilere göre, Özgünlü ailesi, iki yıl gibi kısa bir sürede 65 aracı alıp sattı. Üç haftalık ya da iki aylık sürelerle elden çıkarılan bu araçların piyasa değerlerinin 600 bin ila 1,5 milyon lira arasında değiştiği kaydedildi. Aile, bu işlemlerle büyük kazançlar elde ederek yeni galeriler açtı.
GARAJLARINI YENİLEDİLER
Aile bireylerinin otomobil tescilleri ve lüks araç satın alımları ise dikkat çekti. 2023 ve 2024 yıllarında Özgünlü’nün kardeşi Tuğçe Soysal’ın eşi Birkan Soysal, Chery marka bir araç satın alırken, babası Cemal Özgünlü BMW marka bir araç edindi. Annesi Fatma Özgünlü Honda, kız kardeşi Demet Kılıç ise Mercedes marka araçlar satın aldı.
HAYVANSEVERLİK MASKESİ ALTINDA BÜYÜK SERVET
Buket Özgünlü’nün, dernek kurmadan önce işçi statüsünde 16 farklı işte çalıştığı ve finansal olarak zorlandığı ortaya çıktı. Özgünlü’nün derneğin kurulmasının ardından kısa sürede zenginleştiği gözlemlendi.
ANTALYA Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 24. Antalya Uluslararası Piyano Festivali
ANTALYA Büyükşehir Belediyesi‘nin düzenlediği 24. Antalya Uluslararası Piyano Festivali kapsamında, İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı öğrencileri nostalji tramvayında konser verdi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 6- 20 Aralık arasında düzenleyeceği 24. Antalya Uluslararası Piyano Festivali, şehir etkinlikleriyle başladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı öğrencileri, nostalji tramvayı yolcularına müzik dinletisinde bulundu. Tramvay içine yerleştirilen piyanoda öğrenciler, yolculara ünlü bestekarların eserlerini yorumladı. Yolcular da konseri ilgiyle takip etti.
‘ANTALYA’YI TEMSİL ETTİĞİMİZ İÇİN ÇOK MUTLUYUZ’
Etkinlik kapsamında nostalji tramvayında konser veren İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı öğrencilerinden 10 yaşındaki Şerife Roza Sağlam, Piyano çalarken mutlu oluyorum. Güzel bir etkinlik. Bu etkinlikte yer aldığım için heyecanlıyım, halk tarafından izlenmek gurur verici dedi. 12 yaşında olan Mehmet Deniz Sağlam, 4 yıldır piyano çaldığını belirterek, Burada olmaktan kendimi mutlu hissediyorum.
Piyano çalmak insanı rahatlatıyor diye konuştu. 16 yaşındaki Sündüz Su Efe, festivale dünyaca ünlü piyanistlerin geldiğini vurgulayarak, Burada genç yetenekler olarak Antalya’yı temsil etmekten çok mutluyuz. Çok heyecanlıyız çünkü halk tarafından takdir görüyoruz dedi.
TRAMVAY KONSERİ YARIN DA DEVAM EDECEK
6 Aralık Cuma günü sanatçı Karsu’nun performansı ile başlayacak festival öncesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı öğrencileri, 1 Aralık Pazar günü de 12.00-14.00 ve 16.00-18.00 saatleri arasında nostalji tramvayında konser verecek.
Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) ait tesiste, safkan Kangal ve akbaş ırkı Türk çoban köpekleri yetiştiriliyor.
Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) ait tesiste, safkan Kangal ve akbaş ırkı Türk çoban köpekleri yetiştiriliyor.
TİGEM tarafından Karacabey İşletmesinde 1992 yılında başlatılan gen ıslah çalışmalarıyla, çaprazlanarak ırkları saflaştırılan köpekler, o tarihten itibaren soy kütüğüyle kayıt altına alınıyor.
Yakın akrabalıkların da önüne geçilen soy kütüğü takip sistemi sayesinde Türk çoban köpeklerinin Anadolu’ya özgü safkan gen kaynakları korunuyor.
İşletme bünyesinde 28 dönüm alana kurulu Köpekçilik Ünitesi’nde, 1996’dan itibaren köpeklerin üretimi ve satışı gerçekleştiriliyor. Kangal ile akbaşlar, onları almak için aylarca sıra beklemeyi göze alan sürü sahipleri ve hayvanseverlerden büyük ilgi görüyor. Yılda yaklaşık 200 yavrunun dünyaya geldiği tesiste yetiştirilen çoban köpeklerinin 6 binden fazlası satıldı.
Kangal ve akbaş için yaklaşık 200 kişi sırada bekliyor
Köpekçilik Ünitesi’nde görevli hayvan besleme teknikeri Seydi Vakkas Karaoğlan, AA muhabirine, tesiste 40 baş açık sistem, 133 baş kapalı sistem olmak üzere 173 başlık kapasiteyle çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
TİGEM tarafından köpek yetiştirilmesindeki en önemli amacın gen kaynaklarının korunması olduğunu ifade eden Karaoğlan, “Üretim ve satışlarımız devam ediyor. 24 baba, 67 ana, 9 genç erkek, 12 genç dişi, 45 erkek yavru, 49 yavru dişi olmak üzere 206 köpeğimiz bulunuyor. Bunlardan 104’ü Kangal, 102’si akbaş.” dedi.
Karaoğlan, köpek satın alanların, genellikle çiftlik, villa, bahçeli ev ile fabrika sahipleri olduğunu anlattı.
Hayvan sahiplerinin, tehlikeli cinsleri ellerinden çıkarıp başka ırklara yöneldiğini dile getiren Karaoğlan, şöyle devam etti:
“Yılda 150-200 yavru satışımız oluyor. Bizde kırma (melez) olmadığı için, köpeklerimizin hepsi safkan olduğu için yoğun talepten dolayı sıra oluyor. Zaten köpeklerimizin üzerinde bilim adamlarının çalışmaları devam ediyor. Burada kırma olmadığından vatandaşlar, birbirlerine köpeği nereden aldığını soruyor.
Burayı tercih ettikleri için herkes buraya yoğunlukla başvuruyor. Şu anda 200’e yakın insan sırada bekliyor, Kangal ve akbaşlar için. Yavru fiyatlarımız dişi erkek fark etmiyor, 12 bin liradır. Hem satışlar olur hem de talepler hiç eksik olmaz. Dilekçeleriyle veya telefonla müracaat ediyorlar, biz sıraya alıyoruz. Sırası gelenleri çağırıyoruz.”
“Kendi verdikleri terbiyeye göre yetişir”
Seydi Vakkas Karaoğlan, ortalama 3 aylıkken satılan yavrulara herhangi bir eğitim vermediklerini belirtti.
Bu cinslerdeki çoban köpeklerinin, kime alışırsa onu sahibi bildiğini vurgulayan Karaoğlan, “2-6 aylık yavruları satarız, 2 aydan önce satış yapmayız. Ana sütünden ayrıldıktan sonra satış yaparız. 3 aylık yavruyu alan kişiler ailece sahiplenir, evlatları gibi bakarlar. Kendi verdikleri terbiyeye göre yetişir. Bunları özel eğitime göndermeye gerek yok, aile fertlerinden biri gibi bakmışlarsa 6 ay içinde bütün komutları alabilen dünyanın en zeki köpekleri Kangal ve akbaşlardır.” diye konuştu.
Karaoğlan, 1996’dan itibaren satışlarının tamamının sertifikalı ve şecereli olduğunu aktardı.
Uygulamanın başladığı 2021’den bu yana müşterilere pasaportlu, çipli satış da yaptıklarını bildiren Karaoğlan, “Akbaşların varlığı 1960’lı yıllardaki Bursa Merinos Fabrikası’nda çekilen fotoğraflarda görülüyor. Kangallarımız da Sivas Ulaş Tarım İşletmesinden 1992 yılında 8 ana, bir baba köpek getirilerek, kendi akbaş ve Kangallarımızın üzerinde 5 yıllık ıslah çalışması yaptık. 1996’dan itibaren safkanlığını bulduğumuz köpeklerle satışa başladık.” ifadelerini kullandı. Haber merkezi