Toros Dağları’ndaki kuşlar, su bulamayınca bölgeyi terk ediyor. Kuşların aç ve susuz kalmaması için mücadele eden bir vatandaş, onlara varille su taşıyor. “Su bulamazlarsa bölgeyi terk ederler”
Toros Dağları’nın eskisi kadar yağış almadığı, bu nedenle de hayvanların su bulmakta güçlük çektiğini söyleyen Kahriman, “İklim değişikliği yaban hayatını olumsuz etkiliyor.
6 yaşından bu yana dağlarda gezen evli ve 1 çocuk babası Hasan Hüseyin Kahriman, Orta Toroslar’da yağışsız geçen kış günlerinde kuşların hayatta kalması için mücadele ediyor.
Advertisement
Her kış ağaçlara elma asan Kahriman, daha önce hayırseverler tarafından bölgeye yaptırılan yalaklara varille su taşıyarak kuşların susuzluğunu gideriyor.
“ARDIÇ KUŞLARI SUYU BULAMAZSA BÖLGEYİ TERK EDER”
Toros Dağları’nın eskisi kadar yağış almadığı, bu nedenle de hayvanların su bulmakta güçlük çektiğini söyleyen Kahriman, “İklim değişikliği yaban hayatını olumsuz etkiliyor.
Toroslar’a karın az yağması, suların azalmasıyla canlılar bölgeyi yavaş yavaş terk ediyor. Bu durumdan çok etkilenenlerden biri de ardıç kuşları. Bölgede daha önce hayırseverlerin yaptırdığı yalaklar var.
Advertisement
Ben elimden geldiği kadarıyla varillerle su taşıyorum. Bu yalaklara kuşların rahat girip çıkabilmeleri için de taşlar koyarak basamak yapıyorum ve kuşlar gelip susuzluklarını gideriyor.
Bu kuşlar bir ardıç meyvesi yediği zaman su içmek zorunda. Çünkü ardıç meyvesi yakıcıdır. Eğer su içmezse o meyveyi yemeyecektir. Bu kuş, suyu bulamadığı zaman ne yapacak? Bölgeyi terk edecek.” dedi.
Advertisement
“AYNI UYGULAMA BİRÇOK YERDE YAPILABİLİR”
Doğadaki hayvanların susuz kalmaması için birçok yerde aynı uygulamanın yapılabileceğini söyleyen Hasan Hüseyin Kahriman, “Biz ülke olarak bununla başa çıkabiliriz. Yaptığım bu çalışma bölgedeki kuşların göçünü büyük oranda yavaşlattı.
Eğer Tarım ve Orman Bakanlığımız, (DKMP) Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğü, arazözlerle bu yalaklara su taşıyabilirse, bu sular hayvanlar tarafından son damlasına kadar kullanılabilecek.” diye konuştu.
Yaşama Tutunan Patiler Derneği Başkanı Buket Özgünlü, bağışlarla oto alım satımı işine girdiği ortaya çıktı. Özgünlü’nün, son 2 yılda piyasa değeri 600 bin ila 1,5 milyon lira arasında değişen 65 araç alıp sattığı belirlendi.
Kendisini sosyal medyada ‘Köpek Velisi’ olarak tanıtıp milyonları cebe indiren Yaşama Tutunan Patiler Derneği Başkanı Buket Özgünlü Boyacı ve ailesinin mal varlığı ve ticari ilişkileri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mercek altına alındı. Dernek çatısı altında bağışlarla Özgünlü’nün lüks araç alım satımı yaptığı ve şaibeli ticari işlemlere aracılık ettiği ortaya çıktı.
Advertisement
BAĞIŞ PARALARI KÖPEKLERE HARCANMADI
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Özgünlü ve ailesinin yönettiği Yaşama Tutunan Patiler Derneği hakkında kapsamlı bir inceleme yaptı. Dernek üzerinden toplanan bağışların büyük bir kısmının hayvanlara harcanmadığı anlaşıldı.
Özgünlü ve ailesi, köpeklere yardım adı altında toplanan bağışlarla servet yapmakla suçlanıyor.
Özgünlü’nün eşinin ve akrabalarının adının geçtiği şirketler aracılığıyla yapılan işlemler dikkat çekti.
LÜKS ARAÇ ALIM SATIMI YAPMIŞLAR
Hesap hareketleri, bağış paralarının bir kısmının doğrudan lüks araç alım satımında kullanıldığını gösteriyor.
Enişte ve üçüncü şahıslar, daha sonra bu meblağları yakın günlerde Özgünlü’nün şahsi hesabına gönderdi. Özgünlü’nün ise mobil bankacılık uygulamaları aracılığıyla “Motor satışı” ya da “Araç devri” gibi para transferi açıklamalarıyla alım ve satımlara aracılık ettiği belirtildi.
Advertisement
ŞAİBELİ ARAÇ ALIM SATIM
Özgünlü ve ailesiyle bağlantılı ticari faaliyetler arasında, motorlu taşıt alım satımı dikkat çekiyor. Özellikle 2022-2024 yılları arasında gerçekleşen işlemler, dernek bağışlarının şaibeli yöntemlerle kullanıldığını gösteriyor. İncelemeler, Özgünlü’nün kız kardeşi Demet Kılıç’ın eşi Evren Kılıç adına kurulan Scooterist Motor şirketinin, birçok ticari işlemin merkezinde yer aldığını ortaya koydu. Şirket üzerinden yürütülen işlemlerle bağışların farklı hesaplar arasında dolaştırıldığı ve lüks araçların alımında kullanıldığı belirlendi.
KİŞİSEL HARCAMALARA KULLANILDI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, toplanan bağışların “mama yardımı” adı altında gösterildiğini ancak kişisel zenginleşme amacıyla kullanıldığını tespit etti. Soruşturma kapsamında, bağışlardan elde edilen paranın dernek hesabından çekilerek önce akraba veya aracılar üzerinden dolaştırıldığı, ardından Özgünlü’nün kişisel hesaplarına aktarıldığı belirlendi. Bu paralar daha sonra, ev ve araç alım satımı ile çeşitli kişisel harcamalar için kullanıldı.
KISA SÜREDE BÜYÜK VURGUN
Raporlarda yer alan bilgilere göre, Özgünlü ailesi, iki yıl gibi kısa bir sürede 65 aracı alıp sattı. Üç haftalık ya da iki aylık sürelerle elden çıkarılan bu araçların piyasa değerlerinin 600 bin ila 1,5 milyon lira arasında değiştiği kaydedildi. Aile, bu işlemlerle büyük kazançlar elde ederek yeni galeriler açtı.
Advertisement
GARAJLARINI YENİLEDİLER
Aile bireylerinin otomobil tescilleri ve lüks araç satın alımları ise dikkat çekti. 2023 ve 2024 yıllarında Özgünlü’nün kardeşi Tuğçe Soysal’ın eşi Birkan Soysal, Chery marka bir araç satın alırken, babası Cemal Özgünlü BMW marka bir araç edindi. Annesi Fatma Özgünlü Honda, kız kardeşi Demet Kılıç ise Mercedes marka araçlar satın aldı.
HAYVANSEVERLİK MASKESİ ALTINDA BÜYÜK SERVET
Buket Özgünlü’nün, dernek kurmadan önce işçi statüsünde 16 farklı işte çalıştığı ve finansal olarak zorlandığı ortaya çıktı. Özgünlü’nün derneğin kurulmasının ardından kısa sürede zenginleştiği gözlemlendi.
ANTALYA Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 24. Antalya Uluslararası Piyano Festivali
ANTALYA Büyükşehir Belediyesi‘nin düzenlediği 24. Antalya Uluslararası Piyano Festivali kapsamında, İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı öğrencileri nostalji tramvayında konser verdi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 6- 20 Aralık arasında düzenleyeceği 24. Antalya Uluslararası Piyano Festivali, şehir etkinlikleriyle başladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı öğrencileri, nostalji tramvayı yolcularına müzik dinletisinde bulundu. Tramvay içine yerleştirilen piyanoda öğrenciler, yolculara ünlü bestekarların eserlerini yorumladı. Yolcular da konseri ilgiyle takip etti.
Advertisement
‘ANTALYA’YI TEMSİL ETTİĞİMİZ İÇİN ÇOK MUTLUYUZ’
Etkinlik kapsamında nostalji tramvayında konser veren İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı öğrencilerinden 10 yaşındaki Şerife Roza Sağlam, Piyano çalarken mutlu oluyorum. Güzel bir etkinlik. Bu etkinlikte yer aldığım için heyecanlıyım, halk tarafından izlenmek gurur verici dedi. 12 yaşında olan Mehmet Deniz Sağlam, 4 yıldır piyano çaldığını belirterek, Burada olmaktan kendimi mutlu hissediyorum.
Piyano çalmak insanı rahatlatıyor diye konuştu. 16 yaşındaki Sündüz Su Efe, festivale dünyaca ünlü piyanistlerin geldiğini vurgulayarak, Burada genç yetenekler olarak Antalya’yı temsil etmekten çok mutluyuz. Çok heyecanlıyız çünkü halk tarafından takdir görüyoruz dedi.
Advertisement
TRAMVAY KONSERİ YARIN DA DEVAM EDECEK
6 Aralık Cuma günü sanatçı Karsu’nun performansı ile başlayacak festival öncesi İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı öğrencileri, 1 Aralık Pazar günü de 12.00-14.00 ve 16.00-18.00 saatleri arasında nostalji tramvayında konser verecek.
Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) ait tesiste, safkan Kangal ve akbaş ırkı Türk çoban köpekleri yetiştiriliyor.
Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) ait tesiste, safkan Kangal ve akbaş ırkı Türk çoban köpekleri yetiştiriliyor.
TİGEM tarafından Karacabey İşletmesinde 1992 yılında başlatılan gen ıslah çalışmalarıyla, çaprazlanarak ırkları saflaştırılan köpekler, o tarihten itibaren soy kütüğüyle kayıt altına alınıyor.
Advertisement
Yakın akrabalıkların da önüne geçilen soy kütüğü takip sistemi sayesinde Türk çoban köpeklerinin Anadolu’ya özgü safkan gen kaynakları korunuyor.
İşletme bünyesinde 28 dönüm alana kurulu Köpekçilik Ünitesi’nde, 1996’dan itibaren köpeklerin üretimi ve satışı gerçekleştiriliyor. Kangal ile akbaşlar, onları almak için aylarca sıra beklemeyi göze alan sürü sahipleri ve hayvanseverlerden büyük ilgi görüyor. Yılda yaklaşık 200 yavrunun dünyaya geldiği tesiste yetiştirilen çoban köpeklerinin 6 binden fazlası satıldı.
Kangal ve akbaş için yaklaşık 200 kişi sırada bekliyor
Advertisement
Köpekçilik Ünitesi’nde görevli hayvan besleme teknikeri Seydi Vakkas Karaoğlan, AA muhabirine, tesiste 40 baş açık sistem, 133 baş kapalı sistem olmak üzere 173 başlık kapasiteyle çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
TİGEM tarafından köpek yetiştirilmesindeki en önemli amacın gen kaynaklarının korunması olduğunu ifade eden Karaoğlan, “Üretim ve satışlarımız devam ediyor. 24 baba, 67 ana, 9 genç erkek, 12 genç dişi, 45 erkek yavru, 49 yavru dişi olmak üzere 206 köpeğimiz bulunuyor. Bunlardan 104’ü Kangal, 102’si akbaş.” dedi.
Karaoğlan, köpek satın alanların, genellikle çiftlik, villa, bahçeli ev ile fabrika sahipleri olduğunu anlattı.
Hayvan sahiplerinin, tehlikeli cinsleri ellerinden çıkarıp başka ırklara yöneldiğini dile getiren Karaoğlan, şöyle devam etti:
“Yılda 150-200 yavru satışımız oluyor. Bizde kırma (melez) olmadığı için, köpeklerimizin hepsi safkan olduğu için yoğun talepten dolayı sıra oluyor. Zaten köpeklerimizin üzerinde bilim adamlarının çalışmaları devam ediyor. Burada kırma olmadığından vatandaşlar, birbirlerine köpeği nereden aldığını soruyor.
Advertisement
Burayı tercih ettikleri için herkes buraya yoğunlukla başvuruyor. Şu anda 200’e yakın insan sırada bekliyor, Kangal ve akbaşlar için. Yavru fiyatlarımız dişi erkek fark etmiyor, 12 bin liradır. Hem satışlar olur hem de talepler hiç eksik olmaz. Dilekçeleriyle veya telefonla müracaat ediyorlar, biz sıraya alıyoruz. Sırası gelenleri çağırıyoruz.”
“Kendi verdikleri terbiyeye göre yetişir”
Seydi Vakkas Karaoğlan, ortalama 3 aylıkken satılan yavrulara herhangi bir eğitim vermediklerini belirtti.
Bu cinslerdeki çoban köpeklerinin, kime alışırsa onu sahibi bildiğini vurgulayan Karaoğlan, “2-6 aylık yavruları satarız, 2 aydan önce satış yapmayız. Ana sütünden ayrıldıktan sonra satış yaparız. 3 aylık yavruyu alan kişiler ailece sahiplenir, evlatları gibi bakarlar. Kendi verdikleri terbiyeye göre yetişir. Bunları özel eğitime göndermeye gerek yok, aile fertlerinden biri gibi bakmışlarsa 6 ay içinde bütün komutları alabilen dünyanın en zeki köpekleri Kangal ve akbaşlardır.” diye konuştu.
Advertisement
Karaoğlan, 1996’dan itibaren satışlarının tamamının sertifikalı ve şecereli olduğunu aktardı.
Uygulamanın başladığı 2021’den bu yana müşterilere pasaportlu, çipli satış da yaptıklarını bildiren Karaoğlan, “Akbaşların varlığı 1960’lı yıllardaki Bursa Merinos Fabrikası’nda çekilen fotoğraflarda görülüyor. Kangallarımız da Sivas Ulaş Tarım İşletmesinden 1992 yılında 8 ana, bir baba köpek getirilerek, kendi akbaş ve Kangallarımızın üzerinde 5 yıllık ıslah çalışması yaptık. 1996’dan itibaren safkanlığını bulduğumuz köpeklerle satışa başladık.” ifadelerini kullandı. Haber merkezi